Arşiv

Posts Tagged ‘Zaman’

Ders saatlerine yeni düzenleme

Temmuz 27, 2010 Yorum bırakın

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), ilköğretim ve ortaöğretim haftalık ders saatlerinde yaptığı yeni düzenlemeyle, ilköğretim 1., 2. ve 3. sınıflarda haftalık zorunlu ders saati sayısı toplamı 25; 4. ve 5. sınıflarda ise 26 ders saatine indirildi.

Genel ve Anadolu liselerinde halen uygulanmakta olan “Fen Bilimleri”, “Sosyal Bilimler”, “Türkçe-Matematik” ve “Yabancı Dil” alanları kaldırıldı.

MEB, gelişmiş ülkelerdeki uygulamalar, akademik çevreler ve alandan gelen geri bildirimler ile 15-16 Mart 2010 tarihinde konuyla ilgili yapılan çalıştay sonucunda, ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarındaki öğrencilerin zorunlu ders yükünü hafifletmek, öğrencilere okulu daha çok sevdirmek, istek ve yetenekleri doğrultusunda etkinlikler yapmalarına ve ders seçmelerine imkan vermek amacıyla “İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Haftalık Ders Çizelgeleri”ni yeniden düzenledi.

İlköğretim Genel Müdürlüğü ile Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın koordineli çalışmaları sonucunda hazırlanan “İlköğretim Okulu Haftalık Ders Çizelgesi” gelecek eğitim-öğretim yılı olan 2010-2011 öğretim yılından itibaren uygulanacak.

Yeni hazırlanan “İlköğretim Okulu Haftalık Ders Çizelgesi”ne göre, ilköğretim okullarının, haftalık zorunlu ders saati sayısı toplamı 1., 2. ve 3. sınıflarda 25’e, ilköğretim 4. ve 5. sınıflarda ise 26 ders saatine indirildi.

Buna ilave olarak ilköğretim 1., 2. ve 3. sınıflarda 5, ilköğretim 4. ve 5. sınıflarında 4 ders saati “Serbest Etkinlikler” yapılacak.

İlköğretim 6., 7. ve 8. sınıflarda ise seçmeli ders saati sayısı ile birlikte haftalık ders saati sayısı toplamı 30 olacak.

Düzenlemeyle haftalık ders saati sayısı ilköğretim 1-3. sınıf Türkçe derslerinde 12’den 11’e, 1-3. sınıf Hayat Bilgisi derslerinde 5’ten 4’e, 4-5.

sınıf Fen ve Teknoloji derslerinde 4’den 3’e, 8. sınıf T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinde 3’den 2’ye indirildi.

İlköğretim 6-8. sınıf Beden Eğitimi dersleri ise 1’den 2’ye çıkarıldı.

Bakanlık, İlköğretim 1-5. sınıflarda sınıf öğretmenleri tarafından rehberliğin gerekli olduğu her zaman ve sosyal etkinliklerin ise “Serbest Etkinliklerle” birlikte yapılması amacıyla “Rehberlik ve Sosyal Etkinlikler” dersi için ayrılan haftalık 1 ders saatini kaldırdı.

Öğretim programı hazırlanmakta olan “Vatandaşlık ve Demokrasi Eğitimi” dersi 2010-2011 öğretim yılında ilköğretim 8. sınıfta “seçmeli”, 2011-2012 öğretim yılından itibaren de aynı sınıfta “zorunlu” ders olarak okutulacak.

İlköğretim 4-5. sınıflarda okutulmakta olan “Trafik Güvenliği” derslerinin öğretim programları birleştirilerek 2012–2013 öğretim yılından itibaren sadece 5. sınıfta haftada 1 ders saatinde uygulanacak ve 4. sınıfta bu dersten boşalan 1 ders saatinde de “Serbest Etkinlikler” yapılacak.

“DERS SAATİNİN FAZLA OLMASIYLA BAŞARI ARASINDAKİ İLİŞKİ DÜŞÜK”

Konuya ilişkin açıklama yapan Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, mutlu çocukların daha iyi öğrendiğinin bilimsel bir gerçek olduğunu belirterek, “Ben de okulları çocukların daha mutlu olduğu mekanlara dönüştürmeye çalışıyorum. Yeni ders çizelgesiyle çocukların yaşlarına göre bir düzenleme yaptık. Çocuklarımız yetenekleri ve becerileri doğrultusunda etkinliklere katılabilecek, oyun oynayabilecek, notsuz aktivitelere katılabileceklerdir” dedi.

Bunun çocukların hem yeteneklerini geliştirmelerine fırsat vereceğini hem de okullarına daha çok bağlanmalarını ve okullarını daha çok sevmelerini sağlayacağını vurgulayan Çubukçu, “Okul bir eğitim kurumu olmasının dışında aynı zamanda bir sosyal hayat alanıdır. Konuyla ilgili yapılan birçok araştırma da ders saatinin fazla olmasıyla başarı arasındaki ilişkinin düşüklüğünü ortaya koymaktadır. Bu gerçekten, öğrencilerin yaş gruplarından hareketle haftalık ders saati sayıları yeni eğitim-öğretim yılında uygulanacak şekilde yeniden düzenlendi” diye konuştu.

ALANLAR KALKIYOR

Ortaöğretim okulu bulunan genel müdürlükler ve daire başkanlığı ile Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın koordineli çalışmaları sonucunda hazırlanan “Ortaöğretim Kurumları Haftalık Ders Çizelgeleri” ise 2010-2011 öğretim yılından itibaren 9. ve 10. sınıftan başlamak üzere kademeli olarak uygulanacak.

Yeni hazırlanan “Ortaöğretim Kurumları Haftalık Ders Çizelgeleri” ile genel liseler, Anadolu liseleri ve fen liselerinde ayrı ayrı düzenlemeler yapıldı.

Buna göre, genel liselerde ve Anadolu liselerinde halen uygulanmakta olan “Fen Bilimleri”, “Sosyal Bilimler”, “Türkçe- Matematik” ve “Yabancı Dil” alanları kaldırıldı.

Ders grupları, “ortak dersler” ve “seçmeli dersler” olarak belirlendi.

Ortak dersler dışındaki diğer dersler, öğrencilerin yükseköğretim kurumlarında hedefleyebilecekleri programlar ile ÖSYM’nin belirlediği sınav sistemi dikkate alınarak, alternatifli ders saati sayısı ile alınabilecek şekilde “seçmeli dersler” bölümüne yerleştirildi.

Öte yandan, genel liselerde Beden Eğitimi Dersi 9-12. sınıflarda 2’şer saat, Görsel Sanatlar/Müzik Dersleri 1’er saat olacak şekilde düzenlendi.

10. sınıfta 3 saat olan Yabancı Dil Dersi’nin süresi 1 saat eksiltildi, ancak 11. ve 12. sınıflara 2’şer saat Yabancı Dil Dersi konuldu. Sağlık Bilgisi Dersi’nin haftalık ders saati sayısı ise 2’den 1’e indirildi.

Seçmeli ders saati sayısı ile birlikte 30 olan haftalık ders saati sayısı toplamında bir değişiklik yapılmadı.

FEN LİSELERİNİN DERS SAATİ SAYISI ARTTI

Anadolu liselerinde de yapılan yeni düzenlemelerle, haftalık ders saati sayısı toplamı, hazırlık sınıfı olan Anadolu liselerinde 37’den 35’e, hazırlık sınıfı olmayan liselerde ise 40’dan 35’e indirildi.

Anadolu liselerinde 9. sınıfta 10 saat olan Yabancı Dil Dersi’nin saati 6 saate indirildi. Daha önce 10. sınıftan itibaren okutulmaya başlanan 2. Yabancı Dil Dersi’nin 9. sınıftan başlaması için bu sınıfa da 2 saat 2. Yabancı Dil Dersi kondu.

Fen liselerinde alan dersleri, “ortak dersler” bölümüne alındı. Bu liselerin yönetmeliği gereğince Fen derslerinin ağırlığının, toplam ders ağırlığının en az yüzde 50’si olması gerektiği için 12. sınıfta Fizik, Kimya ve Biyoloji derslerinin haftalık ders saati sayısı da 4’ten 5’e çıkarıldı.

Fen liselerinde 9. sınıfta yabancı dil dersinin haftalık ders saati sayısı 8’den 7’ye indirildi. Bu liselerin 9-12. sınıflarına ilk defa haftada 2’şer saat olmak üzere 2. Yabancı Dil Dersi konuldu.

Fen liselerinin haftalık ders saati sayısı toplamı 36’dan 37’ye çıkarıldı.

Sosyal Bilimler Liseleri’nin 10. sınıfında Matematik Dersi’nin haftalık ders saati sayısı 4’den 3’e, 11-12. sınıflarındaki Matematik Dersi’nin haftalık ders saati sayısı 5’den 3’e indirildi. Bu liselerin 9-12. sınıflarına haftada 2’şer saat olmak üzere ayrı Geometri Dersi konuldu.

Sosyal Bilimler Liseleri’nin hazırlık sınıfında 34, 9-12. sınıflarında 40 olan haftalık ders saati sayısında ise değişiklik yapılmadı.

Manço’nun oğlundan MHP’ye HAYIR !

Temmuz 14, 2010 Yorum bırakın

Barış Manço’nun oğlu Doğukan Manço, referanduma hayır kampanyasında Barış Manço’nun ‘Hayır’ şarkısını kullanan MHP’ye itiraz etti. Manço, ‘Babam apolitik bir insandı. Sanatına saygı duyulması gerekiyor. Onaylamıyorum’ dedi.

TV 8’de Gökmen Karadağ’ın programına telefonla bağlanan Doğukan Manço, sözlerinin başında yanlış anlaşılmak istemediğini belirtti. Manço, Barış Manço’nun parçalarını yaparken yönden yaklaşmadığını, 40 yıllık sanat hayatı göz önüne alındığı zaman sanatına saygı duyulması gerektiğini söyleyerek, ‘Sanatıyla politikanın yanyana koyulmaması gerekir’ dedi.

Manço son olarak ise herhangi bir partiye birşey söylemeye çalışmadığı ancak Barış Manço’nun sadece anlatmak istedikleriyle kalması gerektiğini belirtti ve ‘onaylamadığını’ yineledi.

Kategoriler:Kategorilenmemiş Etiketler:, , , ,

Erkek vekiller isyan etti

Temmuz 12, 2010 Yorum bırakın

Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nun erkek üyeleri, komisyon çalışmalarında kadın üyelerden baskı gördüklerini ifade ederek isyan bayrağı açtı. Geçen cuma yapılan toplantıda konuşması engellenen Ak Parti Gümüşhane Milletvekili Kemalettin Aydın, “Konuşturmuyorsunuz. Terapi yapıyorsunuz” diye tepki gösterdi. CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin de “Dua et çantayla vurmadılar. Birkaç sözle sıyırdın” diye takıldı. Ersin, Milliyet’e, “komisyonun erkek vekillerini örgütleyeceğim, ‘birlikte hareket edelim ezdirmeyelim kendimizi’ diyeceğim” diye konuştu.

Geçen cumu günü yapılan toplantıda Ak Partili Aydın görüşlerini açıklamak isterken, Ak Parti Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz tarafından sözü kesildi. Sinirlenen Aydın, “Burası terapi odasına dönüştü. Bir şey söylemek istiyoruz hemen sözümüzü kesiyorsunuz” dedi. Diğer kadın vekiller İnceöz’e “Başkan gerektiğinde uyarıyor” diyerek destek çıktı. Aydın da “Bu yaklaşımınız karşısında görüş beyan etmeyeceğim” diyerek tepki gösterdi.

‘Susturuluyoruz’
Ak Parti’li Aydın’a arka çıkan CHP’li Ersin ise “Başkan sürekli bizi uyarıyor. Ne zaman konuşsak susturuluyoruz” diye konuştu. Bu arada MHP Manisa Milletvekili Ahmet Orhan ile Ak Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat da “potansiyel şiddet söz konusu” diyerek ikiliye destek çıktı. Komisyonun “erkekler” ve “kadınlar” diye ikiye bölündüğünü gören Akşit “Hanım arkadaşımız temel konuya dikkat çekti” diyerek orta yolu bulmaya çalıştı. Ersin salondan ayrılırken, Aydın toplantının sonuna kadar hiç konuşmadı. Akşit’in “söz almak isteyen var mı?” diye sormasının ardından söz alan Aydın, rapora ilişkin görüşlerini anlattı ve birçok önerisini komisyona kabul ettirdi.
Ersin, “Komisyonun kadınları feminist. Erkek üyelere karşı şiddet uyguluyorlar. Lüzumsüz yaratık olarak görüyorlar” dedi.

Afrikada büyü krizi !

Temmuz 5, 2010 Yorum bırakın

Güney Afrika’da bir çok kimse 1000 dolar vererek büyücülere gidiyor. Yapılan büyülerin tuttuğu söyleniyor. Soru; acaba Dünya Kupası’na katılan takımların taraftarları, takımları için büyü yaptırdı mı?

DÜNYA Kupası’nda sona doğru gidilerken, ‘Şampiyon kim olacak?’ sorusu da şimdiden cevabını arıyor. Yarı finale 3 Avrupa ülkesi, Hollanda, Almanya, İspanya ile birlikte bir G.Amerika temsilcisi olan Uruguay kalırken, İngiltere’de ilginç olaylar da yaşanmaya başladı.

Ada’nın müşterek bahis firmaları Dünya Kupası’nda en fazla şansı Almanya ile Hollanda’ya verirken, Güney Afrika’daki büyücüler ve falcılar, çeyrek finaller oynanmadan önce 2010 Dünya Şampiyonu’nun “Hollanda” olacağı kehanetinde bulundular.
İngiltere’deki William Hill bahis firması ise Almanya ile Hollanda’ya 1’e 2 ile eşit şans verirken, İspanya’nın şampiyonluğuna 8’e 15 şans tanıdı. Uruguay’ın şampiyon olma şansı ise az; 1’e 12.

İngiltere, Dünya Kupası’ndan elenince ülkelerine dönen İngiliz taraftarlar, “Biz çeyrek final maçlarını izlerken büyücüler, Hollanda’yı şampiyon ilan ettiler. O zaman Hollanda daha yarı finallere kalmamıştı. Afrikalı falcı ve büyücülerin kehaneti çıkarsa Hollanda şampiyon olacak” diye konuştular.

Büyük paralar ödeniyor

Büyüleriyle ünlü Afrikalı sihirbazların kazanması için Hollanda’ya büyü yapıp yapmadıkları öğrenilemedi. Ancak Güney Afrika’daki büyücüler çeşitli TV kanallarına çıkarak Hollanda’nın şampiyon olacağını söylediler.

Güney Afrika’da bir çok kimse 1000 dolar gibi büyük miktar vererek büyücülere gidiyor. Yapılan büyülerin tuttuğu söyleniyor. Soru; acaba Dünya Kupası’na katılan takmların taraftarları, takımları için büyü yaptırdı mı?

Hürriyet

Siperde ” AYAKTA ” Durdu

Temmuz 3, 2010 Yorum bırakın

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın çömelmesine atıfla, “Gediktepe mevzilerine gidersem çömelmem” sözleriyle başlayan tartışma, Kılıçdaroğlu’nun Pervari terör bölgesine götürülmesiyle çözüldü.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 11 askerimizin şehit olduğu Gediktepe mevzilerinde çömelmesi tartışmalarından sonra dün Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner’in eşliğinde Şırnak’ta Irak sınırının sıfır noktasına gitti. Kılıçdaroğlu, Genel Sekreter Önder Sav’la birlikte önceki gece bir üsteğmen ile bir uzman çavuşun şehit olduğu Sarıyaprak Karakolu’na giderek, silah arkadaşlarına baş sağlığı diledi. Şırnak’ın sıfır noktasındaki Gürvil Karakolu’nu da ziyaret eden Kılıçdaroğlu, öğle yemeğini askerlerle birlikte yedi. Sınır hattı üzerinden geçtiği Çukurca’da brifing alan Kılıçdaroğlu, Türkiye-Irak sınırının sıfır noktasındaki siperleri de ziyaret etti, nöbetteki askerlerle görüştü. Kılıçdaroğlu, gezisiyle ilgili olarak Hürriyet’e şu açıklamaları yaptı:

Duygulandık, ağladık

“Sarıyaprak’ta bir yüzbaşımız, Üsteğmen Mustafa Çuhadar’ın ölümüyle ilgili olarak, ‘Mitralyöz kullanılabilseydi kaybımız çok daha fazla olurdu. Arkadaşım kendini feda ederek kullanılmasını engelledi’ bilgisini verdi. Bu bilgi hepimizi çok duygulandırdı; ağladık. Başbakan’ın o siperdeki gözlerine yansıyan korkusu, endişesi belki de o bölgede yaşananları Ankara’dan göremediğinden kaynaklanıyor. Oysa bu korkuyu, endişeyi Ankara’ya gelince unutmamamız lazım. Çünkü o zaman terör sorunu erteleniyor ve katmerleniyor. Bölgede yaşananlardan mutlaka ders almalıyız. Terör konusunda iktidarıyla muhalefetiyle daha sağlıklı, tutarlı politikalara geliştirmeliyiz. Sanki terör sorununun çözümü askere havale edilmiş gibi bir hava var. Şemdinli’nin Gediktepe Mevzileri yerine başka bölgeleri ziyaret edeceğimizi sabah havaalanına geldiğimizde Sayın Genelkurmay Başkanı’ndan öğrendik. Pilotlara bile Siirt Havaalanı’na inecekleri son anda söylenmiş. Neden Gediktepe’ye gitmediğimizle ilgili bir soru sormadık. Çünkü biz onların davetlisiydik. Sayın Genelkurmay Başkanı bizi en sıcak çatışma alanına götürmeyi daha uygun bulduklarını söyledi. O nedenle Sarıyaprak’a ve diğer bölgelere gittik. Sayın Genelkurmay Başkanı’nın kamuoyuna yansıyan ‘çömelme’ polemiğiyle ilgili bir değerlendirmesi olmadı. Çok nazik bir şekilde terörle mücadelenin siyasi malzeme konusu yapılmaması yönündeki hassasiyetini dile getirdi. Gittiğimiz hiç bir mevzide çömelmedim. Yalnızca biz siperlerden bakarken
önlerimizde zaman zaman bordo bereliler vardı.”

AKP’DEN İLK YORUM

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Kuzey Irak’a operasyona ilişkin olarak, bu operasyonların, hükümetin bilgisi dahilinde bügüne kadar devam ettiğini, gereği varsa bundan sonra da devam edeceği değerlendirmesinde bulundu.

Yiğit Akü ile Forum Mühendislik’in düzenlediği, Türkiye’de üretilen ilk
hibrit dönüşümlü araç tanıtım toplantısına katılan Çiçek, gazetecilerin
sorularını yanıtladı.

Çiçek, “terör olaylarının artmasıyla birlikte Kuzey Irak’a
operasyonlarda artış olacak mı?” sorusu üzerine, 17 Ekim 2007’de terörle
mücadelede önemi sebebiyle hudut ötesi operasyonlara imkan veren bir tezkereyi
TBMM’den geçirdiklerini hatırlatarak, o tezkerenin halen yürürlükte olduğunu,
ihtiyaç hasıl olduğunda gereğinin yine yapılacağını söyledi.

TEZKERE HALEN YÜRÜRLÜKTE

Terörle mücadelede sonuna kadar kararlı olduklarının altını çizen Çiçek
şöyle devam etti:

“Hududu, şümulü ve gereği Genelkurmay Başkanlığımızca tayin ve takdir
edildiği ölçüde bu operasyonlar bugüne kadar devam etti, Hükümetin dahilinde.
Gereği varsa bundan sonra da devam edecektir. Bu da şunu gösteriyor; Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ve devleti olarak terörle mücadelede sonuna kadar
kararlıyız.”

Bu konuda karar almakta hiçbir zaman gecikmediklerini ve tereddütleri
olmadığını belirten Çiçek, “bugün de böyle bir tereddütümüz söz konusu değil.
İhtiyaç hasıl olduğunda gerekli değerlendirmeleri güvenlik güçlerimiz yapıyor,
Genelkurmay Başkanlığı yapıyor, bize de bilgi veriyor, ondan sonra bu
operasyonlar yapılıyor. Bundan sonra da ihtiyaç varsa yapılacaktır” dedi.

“KILIÇDAROĞLU’NUN SINIR BÖLGESİNE ZİYARETİ FAYDALI OLMUŞTUR”

Cemil Çiçek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sınır bölgesine
yaptığı ziyarete ilişkin bir soru üzerine, gazetecilere şu yanıtı verdi:

“Siyasi parti liderlerimizin, mümkünse sizlerin, bu üzücü olayların
meydana geldiği bölgeye ziyaret yapmaları, coğrafyayı yakinen görmeleri bence son
derece faydalı olur. Bu ziyaret, bu manada faydalı olmuştur.

“Türkiye’yi tanımadan, orada olup biten işler nasıl oluyor? Orada görev
yapan güvenlik güçleri hangi şartlar altında öylesine fedakarane bir mücadeleyi
sürdürüyor? Bunu Ankara’dan değerlendirmek doğru olmuyor. Daha evvel de söyledim.
Bizim insanımız bazen Elmadağ ile Kandil Dağı’nı karıştırıyor. Onun için biraz da
bilmeden, tanımadan görüş sarfediyorlar. Bu da güvenlik güçlerimizin moralini
bozuyor.”

Çiçek, son ziyarette de bu konunun gündeme geldiğini, Başbakan ve
kendilerinin, bu ziyaretlerin değişik kesimler, en başta diğer parti liderleri ve
konuya ilgi duyan, bunu yorum, görüş, müzakere konusu yapan kesimlerin de bu
ziyaretlerinde fayda gördüklerini kaydetti.

Dolayısıyla bir ana muhalefet partisi lideri olarak, bu ziyaretin, bu
manada olumlu olduğunu ifade eden Çiçek, “ümit ediyorum ki, değerlendirmeleri de
herhalde gitmeden önceki duruma göre biraz daha farklı olacaktır, olmalıdır”
dedi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Kılıçdaroğlu’nun
ziyaret bölgesinde ayakta durması ile ilgili olarak da, “Ayakta durdu durmadı
tarzındaki bir iş, işin magazin kısmı. İnsanların hayatını ortaya koyarak, canını
vererek, bu ülkenin birliği, dirliği için mücadele verirken, bu tip konuları
magazin konusu yapmak işin ciddiyeti, önemiyle de bağdaşmaz” diye konuştu.

ÇELİK’TEN TARTIŞMA YARATACAK YORUM

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun siperde çömelmeden fotoğraf çektirmesi ile ilgili olarak, “Cesur olmakla ahmak olmayı birbirine karıştırmamak lazım” dedi.

Sakarya’nın Hendek ilçesinde partisinin ilçe Danışma toplantısına katılan Çelik, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı Murat Baseşgioğlu’nun istifasıyla ilgili olarak yöneltilen soruya Çelik, “Kendi kararı olarak değerlendiriyorum. Hayırlı olsun ne diyeyim” diye konuştu.

Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Güneydoğu’da cephede ayakta fotoğraf çekilmesiyle ilgili olarak, “Kum torbalarını baş hizasına koyarsanız çömelmenize gerek olmaz. Onu dizayn edenler de askerlerdir, işin uzmanlarıdır. Sayın Başbakanda giderken de bunu yaparlar. Bakın cesur olmakla ahmak olmayı birbirine karıştırmamak lazım. Cesur olmak Don kişot olma anlamına gelmez. Eğer bir yerde gayri nizami silahlı bir güçle mücadele ediyorsanız ve orada da sizin askeriniz uzmanınız olması gereken budur diyorsa ona uymak zorundasınız. Atatürk ile mukayese ediyorlar. Atatürk nizami güçler ile savaşıyordu. Dolayısı ile iki şeyi birbirine karıştırmamak lazım. Böyle bir tartışmanın olması bile talihsizliktir. Bu işlerde kabadayılık falan olmaz. Biliyorsunuz Köroğlu’nun meşhur sözünü biliyorsunuz. Tüfek icat oldu mertlik bozuldu. Kurşun bana isabet etmez diye bir şey yok. Yani körü körüne pisi pisine devlet adamlarımızın harcanması doğru bir şey mi. Onun için bende otururum. Çömelirim çömelmem bu tartışma bile abes bir tartışmadır” dedi.

Hürriyet / Ajanslar